Ekonomist Mustafa Sönmez, inşaat ve sanayi sektörlerini incelediği raporda, Türkiye ekonomisinde ağırlığın 12 yılda sanayiden inşaata döndüğüne, bu süre içinde imalat sanayiinin banka kredilerinden aldığı payın yarı yarıya düştüğüne dikkat çekti.
CNN Türk’te yer alan habere göre, Mustafa Sönmez, imalat sanayinin geri plana atılırken döviz üretme kapasitesi zayıf, İstanbul rantı odaklı inşaat-emlak sektörü, perakendecilik, hizmet sektörlerinin özendirildiğini belirterek, “Önemli kur riskleri taşıyan büyük dış borçlanmalarla gerçekleştirilen bu sektöre yönelişler, Türkiye’nin döviz kazanma kapasitesi ve yeteneğini zayıflatırken, sanayinin de hızla rekabet gücü kaybına ve zafiyetine yol açtı” dedi.
Sönmez, inşaatın döviz üreten bir sektör olmadığı için, inşaata ağırlık vermenin ciddi bir döviz açığına neden olduğu ifade ederek, “Makro politikalar sanayiye yönelmeyi gerektiriyor. AKP döneminde bir inşaat odaklı gelişim yapıldı. AKP’de bundan vaz geçmek istemeyen bir grup var ve Cumhurbaşkanı da son TOBB’da yaptığı konuşmasında bırakmak niyetinde olmadığını gösterdi” dedi.
Sönmez, inşaatın şirketler açısında ciddi bir angajman olduğunu belirterek, “İnşaat sektöründe makina parkları oluştu, markalaşmalar oluştu. Rant nedeniyle ciddi bir gelir kapısı oluştu. Bunun için inşaatın ciddi vergilendirilmesi lazım ki sanayiye yarar sağlasın. Arkası kesilmeyen bir yatırım var. Bu beklentilerle ilgili. Buna devam edenler sorunların aşılacağını umuyorlar” diye konuştu.
“Ciddi bir çöküş beklemiyorum”
Sönmez, lirada son dönemde yaşanan değer kaybına dikkat çekerek sözlerini şöyle sürdürdü: “Son günlerde yaşadığımız yüksek kur ve bunun için alınacak önlemler, inşaat sektöründe tekrar bir talep daralmasına neden olacak. Sektörde çok ciddi kırılmalar görebiliriz, önlerine böyle bir daralma ihtimali gelebilir. Bu durumda da hükümet konut üzerinde bir dizi kurtarma operasyonunu, yakınlık duyduğu isimlere yapacaktır. Zarar ziyan da bütçeden karşılanır. Ancak inşaat sektöründe ciddi bir çöküş beklemiyorum.”
2015 nasıl olacak?
Konut kredisi ödemelerinde, Türkiye Bankalar Birliği’nin (TBB) verdiği datalara bakıldığında henüz vahim bir geriye dönüş tasfiyesi olmadığını belirten Sönmez, “TBB dataları çerçevesinde kredinin geri dönüşü çok alarm verecek bir boyutta değil. Talep daralması özellikle ipotekli konutlarda görünüyor. 2015’in 2014’e oranla daha gri olacağını düşünüyorum. İnşaatın daraldığı konjonktürler bütün ekonomilerde daralma yaratır” dedi.