Facebook hesabınızla EmlakYatirimRehberi.com’a giriş yapabilirsiniz.

Kişisel bilgileriniz (kullanıcı adı, e-posta adresi ve doğum tarihi) hesabınızın yaratılması için Facebook tarafından kullanılacaktır.

Facebook ile giriş yapın

Güncel kalın

E-posta adresinizi giriniz

E-posta adresiniz üçüncü kişiler ile paylaşılmayacaktır. İstediğiniz zaman ayrılabilirsiniz.

Gayrimenkul sektöründeki objektif rehberiniz. Üye ol

Haberler

Konutta ‘altına hücum’ dalgası

Güncellenme: 2014-09-25 Kategori: Haberler

default

Yeni Çağ gazetesi yazarı Remzi Özdemir’in ‘Türkiye’nin Kabusu İnşaat’ başlıklı makalesinde, Türkiye’de son 10 yılda konut sektöründe yaşanan gelişme dalgasının, 1849 yılında fabrikalarını, atölyelerini kapatıp ABD’nin Kaliforniya eyaleti yakınlarındaki Sierra Nevada’nın dağlarında altın aramaya koşan ve etkisini 10 yıl sürdüren ‘Altına Hücum’ dalgasına benzetiyor.

Özdemir, sonunda herkesin büyük hüsrana uğradığı bu deneyimin, Türkiye’de inşaat sektöründe ‘ranta hücum’ olarak sirayet ettiğine vurgu yapıyor ve “Memlekette bulunan her boş alanı, parkları ve hatta cami alanlarını bile bir gecede imara açıp ya AVM ya da lüks rezidanslar yaptık” diyerek ABD’deki gibi yeni zenginlerin türemesine neden olduğunu söylüyor.

Türkiye’de rant ekonomisi ile yüzlerce zengin çıktığını belirten Özdemir, son 10 yılda fabrika arsalarının lüks konut olarak yapılıp tanesi 1 milyon dolara satıldığının altını çiziyor ve İş Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Ersin Özince’nin 2012 yılındaki bir röportajda paranın sanayiye gitmesi gerekirken toprağa gömülmesinin tehlikelerine dikkat çektiğini hatırlatıyor.

Bankaların sanayicilere yatırım için değil, konut için para verdiğine dikkat çekerken, Özince’nin yaklaşımını Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın iki yıl sonra ‘bırakın bu rant ekonomisini, parayı sanayiye üretime kaydırın’ diye uyarıda bulunduğuna işaret ediyor: “Konut kredileri bir bir patlayan bankalar da uyanmaya başladı.”  TEB Genel Müdürü Ümit Leblebici’nin de paranın artık sanayiye kayması gerektiğini belirttiğine dikkat çeken Özdemir, Leblebici’nin yaptığı analizin Türkiye’nin gerçeğini çok iyi anlattığını söylüyor.

Son 9 aydır konut satışlarının düşmesiyle birlikte Türkiye’de ‘Balon mu bomba mı?’ tartışmalarının, yılbaşı, 17 Aralık, seçim gibi bahaneler ekseninde ele alındığını kaydederken, “Şimdi artık bahane kalmadı. İnşaat sektöründe önce balon var mı ile başlayan tartışmalar şimdi bombaya dönüştü.  Bomba ne zaman patlayacak? Şimdi herkes pimi çekilmiş bombanın patlama süresini tartışıyor. Türk insanı maalesef finansal okur yazar değil. Tıpkı 2004 yılında Ache’de yaşanan tsunami gibi.  İnsanlar önce seyretti sonra azgın dalgalarda yok oldu gitti” diyor.