Gün içerisinde şehir hayatının yarattığı kaos ortamına maruz kalan herkes, bu rutinin aksi özelliklerini taşıyan yaşam alanlarını tercih etmeye başladı.

Bunun en çarpıcı örneği ise, yeşili ve teknolojiyi bir arada sunabilen, dikey olarak yükselen binalar. Eskiden sadece iş yeri olarak tercih edilen bu yapıların, mevcut tesisleri yaşamı kolaylaştıran mimari özellikleri ve sağladığı sosyal imkanlar sebebiyle evlerinde kaliteli vakit geçirmek isteyenlerin yeni gözdesi olduğunu belirten Esin Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Metin Esin, özellikle çocuklu ailelerin bu tip rezidanslara daha çok ilgi gösterdiklerinin altını çizdi.

Metin Esin, “Kentsel dönüşümün öncülük ettiği bu dönemde, artık mimari yepyeni bir boyuta taşınıyor. Bitişik nizam, birbirine yakın binalar yerini her katta bahçesi olan, aydınlık, güvenlik sorunu olmayan, her türlü hizmeti kendi içerisinde barındırabilen rezidanslara bırakıyor. Böyle olunca yeni evlenenler, çalışanlar ya da çocuklu aileler kısacası zamanın değerini bilen herkes, hem müstakil bir evin sağladığı kendilerine özel huzurlu ortamı, hem de teknolojiyi en iyi hizmetle buluşturan yapıları tercih ediyor. Biz İstanbloom’u inşa ederken bütün bu hassas değerleri göz önünde bulundurduk. Şehrin içinde ama şehirden bir o kadar bağımsız lokasyonu nedeniyle İstanbloom, Zincirlikuyu’da İstanbul’un yükselen bir değeri. Diğer yandan en kaliteli malzeme ve işçiliğin yer aldığı projemiz, doğaya ve çevreye saygılı yeşil bir binadır. Bütün bu etmenler, İstanbloom’da yaşamak ya da yatırım yapmak isteyen kişiler için bir hayli önem taşıyor. 2015 yılında inşaat sektörünün daha çok bu yönde gelişeceğini söyleyebiliriz” dedi.