5. Boğaziçi Zirvesi kapsamında düzenlenen “Uluslararası Müteahhitlik: Sürdürülebilir Ekonomik Büyüme İçin Verimli Altyapı Yatırımları” panelinde konuşan Ağaoğlu Şirketler Grubu Üst Yöneticisi (CEO) Hasan Rahvalı, sadece İstanbul’la ilgili altyapı projelerinin yürüyen veya planlananlar eklendiğinde 200 milyar dolarlık büyüklüğe ulaştığını söyledi.
Hasan Rahvalı, bunların, Avrasya Tüneli, 3. Köprü, Kanal İstanbul, kentsel dönüşüm olduğunu belirterek, “İstanbul’da yaklaşık 4 milyon konut bulunuyor. Sadece konut değil, iş yerleri, resmi binaların da dönüşümü gerekiyor. Burada 100 milyar dolarlık bir iş potansiyeli var. Üçüncü havalimanımız yapılıyor. İzmir-İstanbul Otoyolu, Ankara-İstanbul Hızlı Treni, Haliç Port-Galata Port-Haydarpaşa Port projelerini topladığımızda sadece İstanbul’da 200 milyar dolarlık bir iş potansiyelini görüyoruz” ifadelerini kullandı.
Kardeş ülkelerle işbirliği
Rahvalı, bölge ülkeleriyle fırsatları tespit etmek ve gelecekteki iş birliğini geliştirmeyi hedeflediklerini dile getirerek, kardeş ülkelerle hangi konularda iş birliği yapılabileceğini araştırdıklarını aktardı. Projeleri yürütürken ‘hangi safhalar var’ diye baktıklarında bir plan yaptıklarını anlatan Rahvalı, ihale yapıldıktan sonra proje yönetimi, danışmanlık hizmetleri ve muhtelif danışmanlık ve saha dışında yapılan çalışmalar da olduğunu aktardı.
Rahvalı, bu çalışmalarda ağırlıklı olarak kardeş ülke firmalarına ve dünya çapında deneyime sahip Türkiye dışından firmalara iş fırsatları sunulduğunun altını çizerek, şöyle devam etti: “Biz Körfez ülkelerindeki ilişkilerde de şunu gördük ve memnuniyet duyduk; bu kardeş ülkelerin insan kaynağı bundan 10-20 yıl öncesine göre çok gelişmiş. Nitelikli bir insan kaynağı stoku var. Kendi ülkemiz için de aynısını söyleyebilirim. 10 yıl öncesine göre hem kendi sektörümüzde hem diğer sektörlerde çok farklı durumdayız.
Birikimlerimizi bir araya getirerek, proje geliştirme, mimari projelerin oluşturulması, danışmanlık hizmetleri, proje yönetimi hizmetlerini kendi içimizde kardeş ülkelerle çözmeliyiz. Bu hizmetlerin bizim bölgenin dışına aktarılması yerine, bölge içinde kalmasını hedeflememiz gerekiyor diye düşünüyorum. Proje geliştiren kurumlar genelde projenin içeriğini oluştururken kendi ülkeleri lehine de davranıyor.”
“Oyun kurucu tarafta olunması gerek”
Rahvalı, danışmanlık ve teknik konularda kardeş ülkelerle oyun kurucu tarafta olunması gerektiğini dile getirerek, ihale şartnamesini hazırlayan ve projeleri geliştiren tarafta olmanın önemine dikkati çekti. Bu anlamda marka faktörünün de önemli bir olgu olarak ortaya çıktığına işaret eden Rahvalı, bugüne kadar diğer ülkelerden marka oluşturulmasının, Türkiye’nin şu andaki mevcut durumunun aleyhine işlediğini söyledi.