Nişantaşı Üniversitesi ile Konutder’in (Konut Geliştiricileri ve Yatırımcıları Derneği) teori ve pratiği bir araya getirerek inşaat sektörüne yeni bir vizyon kazandırmaya hedeflediği işbirliğinin imza töreni gerçekleşti.
İHA’nın haberine göre, törende konuşan Konutder Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Faruk Çelik, Türkiye’deki nüfus artışından dolayı her yıl 650 bin yeni konut üretilmesi ve 6 milyon depreme dayanıksız binanın da yıkılıp yeniden yapılması gerektiğini ifade etti. Ömer Faruk Çelik, “Konut sektörünün oyuncuları olarak sektörün dinamiklerini, bugünkü acil ihtiyaçlarını ve uzun vadede yapılması gerekenleri planlayacağız. Ülkemizde her yıl 650 bin yeni konut üretilmesi ve 6 milyon depreme dayanıksız binanın da yıkılıp yeniden yapılması gerekiyor. Önümüzdeki 10 yıllık nüfus planlamasına baktığımızda bu durum artarak devam edecek. Gelişmiş ülkeleri model alarak biz pratik, akademi ise teorik gereklilikleri yerine getirerek inşaat sektörüne yeni bir vizyon kazandıracağız” dedi.
“Yatırım için 2016 ve 2017 beklemek doğru olur”
Bu protokolle Konutder’in piyasa tecrübesi ile üniversitenin akademik çalışmalarının birleştirilerek, sektörün ihtiyaç duyduğu konularda ortak çözüm bulunmasını amaçladıklarını dile getiren Nişantaşı Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kerem Alkin de, “Günümüzdeki ülkelerin ayakta kalması için sadece hizmet değil, inşaat, imalat ve tarım sektörlerinin de gelişmesi gerekiyor. İnşaat sektörünün ülke ekonomisi için önemini dikkate alarak katkı sağlamak istiyoruz. Gayrimenkul sektörünün Türkiye’deki algısını doğru yönetmek adına temel alanlarda birlikte projelere imza atacağız. Dünyadaki trendler Türkiye’ye uygulanacak olanlar, vergi mevzuatı ve konut endüstrisinin geleceğini araştıracağız” dedi.
Konut endüstrisinde fiyatlar ve süreçlerin giderek daha fazla yerine oturduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Kerem Alkin, yatırım amaçlı gayrimenkul alımından ziyade kiradan ev sahibi olmak için bu dönemi değerlendirebileceğini, yatırım amaçlı gayrimenkul için ise 2016 ve 2017’yi beklemenin daha doğru olacağını söyledi. Türkiye ekonomisinde moral bozukluğuna girilecek bir tablo olmadığı için konut piyasasında kırılma olacağına yönelik beklentilerin gerçekleşmeyeceğini belirten Alkin, “Konut satın almak için makul bir kredilendirme imkanı varsa ve satın alınacak gayrimenkulün doğru bir fiyata oturduğu düşünülüyorsa bunu değerlendirmekte yarar var. Yatırım amaçlı gayrimenkul alımından ziyade kiradan ev sahibi olma anlamında bu dönemi değerlendirilebilir. Yatırım amaçlı gayrimenkul değerlendirmelerinde ise 2016 ve 2017’yi beklemek daha doğru olabilir” dedi.